Yönetmek de yönetilmekte zor iş. İş hayatındaki çatışmalar yöneticilerin de yönetilenin de orta noktaya gelememesinden kaynaklanıyor. Yöneticiler çalışanı “anlamamak”la çalışanlar ise yöneticileri “anlaşılmamak”la suçluyor. Öznesi insan olan çalışma hayatında duygulardan sıyrılmak neredeyse imkansız ancak çalışan ve yönetici arasında ortak noktayı bulmak kolay: Duygular Yerine Hedeflerle Yönetim.
Alice Harikalar Diyarında hikayesinde Cheshire kedisi “Gittiğin yolu bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin önemi yoktur” diyordu. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker’da Japonya’da yaptığı incelemeler sonrasında “Hedeflerle Yönetim” felsefesini 1954 yılında ortaya koydu. Felsefenin ortaya çıkmasının sebebi Japonların güçlü felsefelerine karşılık icraatların aynı doğrultuda olmamasıydı.
Duyguların temel alındığı yönetimlerde hissiyat, kişilerin kültürleri, değerleri ve görecelilik esasları oluşturmaktadır. Hedeflerin net bir şekilde ortaya konması işin göreceliliğinin de ortadan kalkmasını, beklentilerin ortaya çıkmasını sağlar.
Günümüz iş hayatı incelendiğinde çoğu şirketin nereye gideceğini patronlar haricinde neredeyse kimse bilmiyor. İnsan Kaynakları bu konuda proaktif olmaya çalışsa da üst yönetimden, birimlerden ve çalışanlardan destek alamadığı için yalnız kalmaya devam ediyor. Hedefler belli olmadığı zaman çatışmaların ortasında İnsan Kaynakları kalıyor.
Hedef iş hayatı için beklentilerin ortaya konmasıdır. Hedef olmadığı zaman çalışan “ne yapacağı” yönetici “ne yaptırması gerektiği” konusunda bocalıyor. Ayakları yere basan hedefler hem bireyleri hem şirketleri pozitif sonuçlara ulaştırır.
Hedef(ler)in en büyük sorunu ise ayaklarının yere basmaması. Şirkete, pozisyona ve kurum kültürüne uygun olmayan hedefler şirketleri oldukları yerden daha aşağı çekecektir.
Hedeflerin çerçevesi çizilirken bazı noktalara özen gösterilmelidir:
- Ölçülemez, abartılı ve çok genel olmamalı,
- Net bir hedef haricinde çalışanın davranışlarına odaklanmamalı,
- Aşırı poztif veya negatif olmamalı,
- Belirlenen zamanda bitirilebilmeli ve aşırı yük oluşturmamalı,
- Hedef verilen iş değersiz görülmemeli,
- Etik olmasına dikkat edilmesi gerekir.
Bu çerçevede çizilecek hedeflerin iş sonuçlarına yansıması pozitif olacaktır. Özetle; net olarak konulmuş hedefler çalışanın “ne yapacağı” yöneticinin “ne yaptıracağı”nı tanımlar.
Kaynaklar:
Peter Drucker-Yönetim-2012
Hedeflere Göre Performans Değerleme Yöntemi- Araş.Gör. Erkan ÖZDEMİR-İş Güç Dergisi Yıl:2002
HBR Türkiye Blog- İhsan Şahin- Hedeflerle Yönetimin Neden Sonu Geldi?-2013
