İş ve Yönetim

Etiketliderlik

Yöneticiyi Yönetmenin 12 Kuralı

Başarı kavramı maalesef sadece kişisel özelliklere dayanan bir olgu değil. İş yerinde terfiler, avantajlar genellikle yöneticinizin sizi yönetmesine değil sizin de yöneticinizi yönetmenize bağlıdır. Uyum sağlayan bir ilişki oluşturulduğunda imkanların fırsata döneceği gün gibi ortada.

Birçok yönetim profesyonelinin kafa yorduğu yöneticiyi yönetmek konusuyla ilgili Geoffrey James 12 aşamadan oluşan bir reçete ile görüşlerini sıralıyor:

1- Yöneticinizi bir kaynak olarak düşünün.

Bir gözlemci yerine, yöneticinizi işinizi halletmenize yardımcı olan bir kaynak olarak düşünün. Yöneticiniz, ihtiyaç duyduğunuz kaynakları güvence altına alır, kararlarınızı lehinize verir, bölümler arası sorunları çözer ve size para kazandırır.

2- Yerine getirebileceğiniz sözleri verin.

Yöneticiniz işinizi halletmeniz için size güvenmek ister, bu yüzden de kapasitenizi zorlar. Bu nedenle, bir görevi kabul ettiğinizde, görevinizi içtenlikle takip edin. Asla fazla sorumluluk kabul etmeyin ve her zaman sonuçlandırın. “Yapın ya da yapmayın, yapmaya çalışmış gibi yapmayın.”

3- Sürprizlere yer vermeyin.

Kötü haberlerin yöneticinizi üzebileceğinden korktuğunuz halde teslim etmek için son dakikaya kadar beklemeyin. Kötü olayla ilgili yapacağınız son yapılan güncellemeler en iyi savunmanızdır.

4- İşinizi ciddiye alın.

Yöneticiler mükemmel olmanızı beklemez, ancak yaptıklarınızı gerçekten önemsediği için şeffaf olduğunuzda onu takdir eder. Bu demektir ki kendinizi ciddiye almalısınız. İşiniz hakkında ciddi olun ancak kendi zayıf yönlerinizi de azaltmaya istekli olun.

5- Tavsiyelerinizi belirtin ama kararı beğenmeseniz de en iyi şekliyle uygulayın.

Yöneticiniz yanlış bir karar almak üzereyken daha iyi bir alternatif önerebilirsiniz. Ancak bir kez daha yöneticiniz ısrarla bu kararı verdi ise ikinci yöntem onu durdurmak. Uygulama için başka şansınız kalmadıysa en iyi şekliyle uygulamaya alın.

6- Şikâyet değil çözümler sunun.

Bir şeyi değiştirmek için imkanın yoksa, yöneticiler de imkanları dışında olan şeyleri duymak zorunda olmaktan rahatsız olurlar. Aklında bir çözüm yoksa bir sorunu dile getirmeyin.

7- Açık şekilde iletişim kurun.

Yöneticinizle iletişimdeyken, konuşurken, yazışırken bir pot kırmamak için mümkün olan en az sözcüğü kullanın ve konuyu kolayca anlaşılabilir şekilde ifade edin. Bu yöneticinizin  ve sizin işinizi kolaylaştırır.

8- En iyi şekilde işinizi yapın.

Yöneticiler, bir çalışanın ne zaman “telefon edeceğini” biliyor. İşinizi, yapabileceğiniz kadar yapmanızı bekliyorlar. Başkalarının yaptıkları zararlara başarılı şekilde engel olarak ya da engelleri aşarak. En iyisini bekliyorlar, bunu onlara verin.

9- En iyi “nasıl yönetileceğinizi” açıklayın.

Bütün yöneticiler “varsayılan” bir yönetim tarzına sahip oldukları için, yöneticinizin işinizi iyi yapmanıza nasıl yardımcı olabileceğini anlamak için size kalmıştır. Bu hem benlik bilincini hem de konuşma cesaretini gerektirir. Her ikisini de kavrayın ardından konuşun.

10- Her toplantı için hazırlıklı olun.

Bazen yöneticiniz işinizin detaylarını “aşağıya çekmek” isteyecektir. Detaylarla cevap verin yöneticiniz yetkiniz olduğunu varsayar. Tereddüt oluştuğunda yöneticiniz sizin olmadığınızı varsayar

11- Yöneticinizin kariyerine ilgi gösterin.

Kendinizi değerli kılmak için, yöneticinizin ihtiyacı olduğunu bilmeden önce ihtiyaç duyduğu şeyleri sunmak isteyebilirsiniz. Yöneticinizin deneyimi ve bakış açısı ile ilgili merakınızı ifade ederek bu ihtiyaçları nasıl öngörebileceğinizi öğrenin.

12- Yöneticinizi başarıya taşıyın.

İş tanımınızın söylediklerinden bağımsız olarak yöneticinizi ve şirketinizi başarılı kılmak için en önemli önceliğinizdir. Benzer şekilde yöneticinizin görevi sizi daha başarılı kılmaktır. Yöneticiniz bu karşılıklılık kavramını “ele almaz” ise öncelikli önceliğiniz farklı bir yönetici bulmaktır.

Faydalanılan Kaynak: 12 Easy Ways To Manage Your Boss

Faydalı bulduysan paylaş;

Liderlik Becerisinin Bilinmeyenleri

Peryön 16. Dünya Kongresinde en etkilendiğim oturum Arthur F. Carmazzi’nin Liderlik Becerisinin Bilinmeyenleri arthurcarmazzisunumu oldu. Harika bir sahne performansı gösteren Carmazzi, Liderlik konusunu ormanda kaybolan ve çıkış yolu arayan kurbağa-tavşan ve prenses arasında geçen hikâye ile aktardı. Çok iyi bir hikâye anlatıcısı olan Carmazzi’nin Türkiye’de gerçekleştireceği ilk sunuma katılmak isterim.

Takdir edersiniz ki hikâyenin tamamını not alamadım J Ancak aldığım notlardan derlediğim yazımı sizlerle paylaşmak istedim.

İyi bir liderlik için farkındalık kılıcına sahip olmanız gerekir.

Okul hayatımda başarısızdım. Ancak bana sürekli dersleri başarı olarak göstermeleri beni daha kötü hissettiriyordu. Ancak kendimi şanslı hissediyorum. İyi olduğum konuları gösteren liderler hayatıma girdi. Odağımı değiştirmemi söylediler ve böylece başarıya ulaştım.

Bazı insanlar bazı becerilerini ekip halindeyken, bazıları tek başına çıkarabilir. Yetkinlikler ortama göre azalır ya da artar.

Eğer hata yaptığımda anlayış bekliyorsam, başkalarının da hata yapmasına iltimas göstermem gerekir.

Kötü Adam-Kahraman-Gözlemci kişiler her sistemde mevcut. Hangisi olmak istediğinize karar verin. Kötü Adamlar enerjiyi olumsuz kullanır. Kahramanlar enerjinin pozitife dönmesi için çaba gösterir. Gözlemci ise harekete geçmeyerek enerjiyi israf eder.

Madem insanlar bu kadar ortak bir vizyona sahip, neden başarılı olunamıyor? Çünkü vizyonlara sinsice yaklaşıyoruz. Kendi sonuçlarımızı doğru kabul ederek amaçtan sapıyoruz. Sürece odaklanmıyoruz.

İnsanlara liderlik becerisi vermeye kalkmayın. Herkeste belirli bir düzeyde var. Ancak hangi çerçevede var olduğuna kafa yormak gerekli.

Hangi liderlik modeli en başarılı model? Sorusu sıkça soruluyor. Liderlik eğitimlerinin başarısız olmasının en önemli sebebi organizasyona uygun bilgilerin verilmemesidir. Sizin iyi parçalarınızı alıp ideal liderlik modelinizi oluşturun. Hazır kalıplar kimseye uymaz..

Gelişirken değişime gerek yok. En iyi parçalarınızı bulup, parlatmanız yeterli.

Toplantılarda sunulan fikirler birbiriyle bağlantılı olmadığı için kaotik ortam oluşturmaktan öteye gidemiyor.

Hangi renk sizi tanımlıyor?

Yeşil beyinler genellikle yanlış anlaşılır ve çok hata yaparlar.

Mor beyinler her şeyin bilgiye ve veriye dayalı olmasını ister. Kırmızı beyinler detaydan hoşlanmaz, rafine bilgi ister ki rahat mukayese edebilsin.

Mavi beyinlerde her şey birbirine duygular ile bağlıdır.

Son olarak; Her lider her yerde lider olamaz. Kültür ve şehir motivasyonları uygunsa liderliği açığa çıkabilir. Transferle giden liderlerin gittikleri şirketlerde başarısızlığının sebebi budur.

Faydalı bulduysan paylaş;

Bir Liderlik Hatası Başarısızlığa Odaklanmak

Çoğu zaman düşük performansın sorumlusu çalışandır. Yöneticiler yoğurdunun ekşi olmadığını çok kolay kanıtlayabilirler ancak çalışanlar kendini ifade etme konusunda kısıtlı imkanlara sahipler. İşin sonucu başarısızlık olduğunda çalışanlar işe odaklanmadığı, başarma güdüsünden yoksun olduğu, önceliklerini belirleyemediği ya da bunlara yönlenmeye istekli olmadığı konusunda suçlanır. Devamını Oku

Faydalı bulduysan paylaş;

Duygular Yerine Hedeflerle Yönetmek

Yönetmek de yönetilmekte zor iş. İş hayatındaki çatışmalar yöneticilerin de yönetilenin de orta noktaya gelememesinden kaynaklanıyor. Yöneticiler çalışanı “anlamamak”la çalışanlar ise yöneticileri “anlaşılmamak”la suçluyor. Öznesi insan olan çalışma hayatında duygulardan sıyrılmak neredeyse imkansız ancak çalışan ve yönetici arasında ortak noktayı bulmak kolay: Duygular Yerine Hedeflerle Yönetim. Devamını Oku

Faydalı bulduysan paylaş;