MCT 2016 İnsan Kaynakları zirvesinde elimden geldiğince uygulama odaklı oturumlara katılarak paylaşımlarımı bu doğrultuda yapmayı tercih ettim. (Ne de olsa teoriden hepimiz sıkıldık artık 🙂 ) İK blogger arkadaşım Duhan Gevren kolumdan tuttuğu gibi Dr. Alper Tengüz’ün oturumuna beni götürdü. İlginç konu başlığını görünce başladık can kulağıyla dinlemeye..
Ekip olmak, takımdaşlık, vb.. kavramlar insan kaynaklarının ve şirket yönetimlerinin gündemini uzun süredir meşgul eden konular. Organizasyonlar büyüdükçe uzaktan yönetim sistemleri devreye giriyor ancak bunu sağlamak hiç de kolay değil. Burada iş yine “işe alımda” doğru karar vermeye ve “takım çalışmasına” yatkın ekipler kurmaya dayanıyor. Ancak takım çalışmasına yatkın olarak kurduğunuz ekibin “takım çalışması” yapabilmesi için uygun zeminin şirket yönetimince hazırlanması gerekiyor.
Dr. Alper Tengüz karmaşıklık dünyasında çalışan ekiplerin hangi bileşenlerle akıllı ekiplere dönüşeceğinden bahsetti.
Dr. Alper Tengüz’e göre;
Akıllı Ekiplerin Kolektif Kapasitesi = Ekip ve Kurumsal Amaç Bağlantısı X Çalışma Anlaşması X Yalınlık (Sadelik) X Sorun Çözme Süreci X Yapıcı İletişim X Ekipleri Değerlendirme
Bileşenlerini içeriyor.
Bu bileşenlerin alt kırılımları;
Ekip ve Kurumsal Amaç: Çalışana yapacağı iş için ne, neden, nasıl anlamlarını kazandırmak,
Çalışma Anlaşması: Hangi iş ve görev alanlarının sorumluluğunun çerçevesini çizmek,
Yalınlık (Sadelik): Yok etmeden süreci bütünleştirmek,
Sorun Çözme Süreci: Problemleri çözerken aşırı prosedür yerine sonuç odaklı davranmak,
Yapıcı İletişim: İhtiyaç duyulan ayrıntılı bilgiyi çalışanla paylaşmak,
Ekipleri Değerlendirme: Beklentiler doğrultusunda ekibi değerlendirmek ve geri bildirim vermekten oluşuyor.
Keyifli ve uygulama odaklı paylaşım için Dr. Alper Tengüz’e teşekkür ederim.