İş ve Yönetim

Bir Zirve Deneyimi-Liderler Kahvesi

Herkesin hayalinde kalabalıklara karşı yaptığı işle ilgili bir iki kelime etmek vardır. Kalabalık önünde yapılan konuşmayı dinlemek kolay ama konuşmacı olmanın nasıl bir deneyim olduğunu bilmiyordum. Daha önce birçok eğitim ve seminer vermeme rağmen insan kaynaklarına gönül verip, vakit ayıran geniş bir kitleye daha önce hiç konuşma yapmamıştım. Ta ki Liderler Kahvesi ekibinde yer alana kadar.

İK Blogger arkadaşlarım Ceren Bandırma ve Hatice Bulut oturumun Ahmet Eryılmaz hoca tarafından nasıl organize edildiğini yazdıkları için o konuya değinmeyeceğim. Yazılarına bloglarından ulaşabilirsiniz.  Ben zirveye hazırlanırken geçtiğimiz aşamaları ve hissettiklerimi yazmak istedim.

– Birbirini sima olarak tanıyan ama daha önce birlikte çalışmamış, bakış açısını bilmeyen insanlar olarak Ahmet hocanın davetiyle bir araya geldik.

– Liderler Kahvesi fırtına oturum olacağı için sunum başına ortalama 10 dk. Süremiz vardı.

– Benim konum “2030’da İnsan Kaynaklarının Kariyer Yolculuğu”ydu. Her birimiz 10 dk.lık sunum için yaklaşık 4,5 ay kaynak, veri ve literatür araştırması yaptık. Benim ekibimde kimse olmadığı için Ahmet hoca ile sürekli iletişim halinde araştırma aşamasını tek başıma sürdürdüm. Başta çalışmaya gönüllü olanlar daha sonra vakit ayıramadığı ve yoğun oldukları için müsaadelerini istediler. Kalanlar devam etti.

– Zirveye kısa bir süre kala yaptığımız ön çalışmaları MCT’nin ofisinde Ahmet hocaya sunduk, eleştirileri aldık. Eleştiriler doğrultusunda revizeler için tekrar bir araya gelme planı yaptık.

– Ahmet hocayla bir Cumartesi günü kahve eşliğinde sunumu neredeyse “yeniden” tasarladık. Bana son sunumu yapma görevi verildiği için beyin fırtınası yaparak vurucu bir reçete hazırladık. Mesajları net, kısa ve akılda kalıcı şekilde tasarladık.

– Liderler Kahvesi’nde GIG İK, İK 4.0, Kognitif İK, Kurum İçi Yetenek Keşfi, Çevik (Agile) İK, Nöro İK, Teşhiste İK Analitiği, Gerçek İK Öyküleri, İK’nın Okuldaki Yokluğu ve 2030’a Kadar İK’nın Kariyer Yolculuğu konuşuldu.

– Çalışma aşamasında zirveye gelen katılımcının “düğüne gelen misafir”, konuşmacının “gelin-damat” olduğunu anladım ?

2030’a sağ salim çıkmak isteyen insan kaynaklarına reçetem şöyle:

  1. Dünya bizim dışımızda gelişiyor ve etkimiz çok az. Değişimi kabul etmeliyiz.
  2. Sürekli yeni bilgi öğrenmeliyiz. Az önce öğrendiğimiz artık eskidi.
  3. İK’nın artık daha analitik düşünmesi gerekiyor.
  4. Eskiyi tamir etmek artık çözüm değil. Yıkın ve yeniden yapın.
  5. İK artık İK’nın dışına çıkmalı. Diğer departmanlarda görev alın.
  6. Sürekli online olun.
  7. Yazılım öğrenin. En azından konuşacak kadar.
  8. Bunları yapabilen için </Hello_HR>

Oturumun seneye daha genişleyeceğinin sözünü aldık. Bana güvenip ekibe alan Ahmet Eryılmaz hocaya, amatör ruhla güzel iş çıkarmamız için önümüzü açan MCT ailesine çok teşekkür ederim.

Faydalı bulduysan paylaş;

Yazar Hakkında Tüm gönderileri görüntüle

Metin AKKAYA

Lisans eğitimini İşletme bölümünde tamamlayan Metin Akkaya, Yüksek Lisans Eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde "Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları" alanında tamamlamıştır. “İnsan Kaynakları” ve “Organizasyonel Gelişim” alanında uzmanlaşmıştır.
Devamı..

Yorum Yapın

E-posta adresiniz kimseyle paylaşılmayacaktır.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.