Üniversiteden yeni mezun olduğum dönemde bankacı olma hastalığım belirdi. Hastalık diyorum çünkü bilinçli bir seçim değildi. Dışarıdan bakıldığında takım elbiseli, tertemiz ortamda çalışan, jilet gibi gözüken, prestij sahibi insanlar beni böyle bir hastalığa düşürmüştü. Mezun olur olmaz ilk iş kariyer.net’te cv oluşturdum ve bankalara başvurdum.
Yabancı sermayeli bir banka beni görüşmeye çağırdı. Telefonda pozisyonu bile anlamadım ama “banka” çağırdıysa o görüşmeye gitmeliydim. Taksimde satış operasyon merkezine görüşmeye davet ettiler. Erkenden oradaydım.
Yanlış hatırlamıyorsam ilk mülakat deneyimimdi. Nasıl yapılacağını bilmiyordum, teknik falan da araştırmamıştım. Toplantı odasında U düzeninde toplu bir mülakata aldılar. Yaklaşık 20 kişi aynı odada mülakattayız. Görüşmemiz 3 saate yakın sürdü. Görüşmeyi insan kaynakları, bölge satış müdürü ve bölge satış direktörü birlikte yönettiler. Hatırladığım kadarıyla aşamalar şöyleydi:
– Bizi gruplara ayırdılar ve bir kredi kartı tasarlamamızı istediler. Standartların dışında özellikleri olması ve avantajları kartı başarılı yapacaktı. Ayrıca bir pazarlama politikası oluşturmamızı da istediler.
– Ardından bireysel sorular geldi ama hepimiz yine aynı odadaydık. İlk soru “Bir ünlüyle akşam yemeği yesen kiminle yerdin? Neden?
– “Bir hayvan olmak istesen hangi hayvan olmak isterdin? Neden?
– Son olarak bizi tek tek başka odaya çağırıp kariyerimizi ne olarak devam ettirmek istediğimizi sordular.
Bu soruların ardından bir arkadaşımız isyan edercesine “Yaa bizi ne olarak olacaksınız? Neden bu kadar zorluyorsunuz?” gibi bir serzenişte bulundu. İK’cı arkadaş sen ne olarak çalışmak istiyorsun? Diye sorduğunda “ne iş olsa yaparım” cevabını aldı ? O zaman seni bankaya güvenlik görevlisi olarak işe alalım dediğinde aday kem küm etmeye başladı ? Tabi ki güvenlik görevlisi olmak istemiyordu ama ne yapmak istediği de belli değildi. Ne iş olsa yaparım kelimesini o gün hafızamdan silme kararı aldım.
O zamanki bilgilerime göre hepsini tek tek cevaplamaya çalıştım. Yüz yüze mülakat aşamasına gelmeden arada eleme de yaptılar. Sona 10 kişi kaldık. Mülakatın sonuna geldik ama içimde beni rahatsız eden bir his vardı.
Pozisyonu hala söylememişlerdi. Bende merak edip sordum “Beni hangi pozisyonda düşünüyorsunuz?”. Satış müdürü “Kredi kartı saha satış” pozisyonu olduğunu, prim usulü bir çalışma olacağını söyledi. Primi neye göre hesaplıyorsunuz dediğimde biraz bozuldu ama “aylık hedefin %90’ını tutturmam gerektiğini, altında kalırsam hiçbir şey alamayacağımı” isteksizce anlattı. Kendisine teşekkür ettim ve mülakat sonlandı.
Sonuç olarak işe alınmadım ama bu deneyim bana bazı dersler verdi:
– Asla ne iş olsa yaparım deme
– Kendini tanı ve ne istediğini bil
– Sadece tek tarafın kazançlı çıkacağı bir iş bana göre değil.
Mülakat bir deneyimdir, sadece yapa yapa öğrenilir. İşe alınmaya alınmaya nasıl alınacağımı öğrendim ?
Sizler de yorum bölümünde ilginç olduğunu düşündüğünüz mülakat deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.