Bir sene-i devriyenin daha sonundayım.. Bu sene de istediğim gibi geçmedi. Hedeflerimi tutturamadım, hayallerimi gerçekleştiremedim, seneyi mutlu sonlandıramadım..
2014 başlarken bir sürü iyi dilek dilenmişti. Ama yıl bittiğinde dertliler yine dertli, yetimler yine yetim kaldı bu sene.. Yaşlılar yalnız, gençler umutsuz, aileler yine yorgundu..
Hiç kimseye faydam olmadı 2014’te.. Olmaması için o kadar çok sebebim var ki.. Beni hep engellemişlerdi, sürekli suçlamışlardı, zorluklar çıkmıştı karşıma…
2014’te çıkarlarım için savaşmıştım sadece, kimse önemli değildi kendimden başka.. İlişkilerimi menfaat üzerine kurarak yürümüştüm ben bu yollarda..
Müptelası olduğum paraydı tek derdim. Başarıyı sürekli “marka” ile ölçtüm.. Markasız olan saygın değildi, saygın olmayanla da benim işim olamazdı..
2014’e girerken ne muhteşem hayallerim vardı.. Bu sene geçen senelerden daha güzel olacaktı.. Ama olmadı.. Çünkü ben insanlığımın önüne “marka imtiyazını” koymuştum. Gerçekliğimi hayal perdesinin arkasına gizlemiş –mış gibi davranmaktan öteye gidememiştim.
Hani dünyaları değiştirecektim 2014’te.. Herkesin de değiştirmesini bekleyecektim.. Yoksa işe kendimi değiştirerek mi başlamalıydım?
Şimdi bu –mış gibi davranışlarımdan arınmadan 2015’in bana şapkadan tavşan çıkarmasını bekliyorum…
her sene yapamadıklarımızı gelecek seneden temenni ederiz. Çabaladıkça ve pes etmedikçe o isteklerimize ulaşacağız. o tavşanı istiyorsan önce bir şapka alman gerek. ben şimdi şapkanın peşindeyim. en kısa zamanda hedeflerimize ulaşıp, yeni ve daha zor hedefler oluşturabilmemiz temennisiyle.